30 Temmuz 2010

Radyom AÇIK

Çok küçükken sabahları ve akşamları ev içerisinde radyo dinlemek bizim için gerçekten çok özel anlardı. Televizyon her evde olmadığı için radyo bizim gibiler için müthiş bir şeydi. Sabahları evimize dolan yurttan sesler korosu ve türküler hala kulağımdadır. Saat 09.40-10:00 arası (umarım yanlış hatırlamıyorumdur) arkası yarınlar ve radyo tiyatroları belki de bu kadar çok polisiye gerilim kitapları okumamın kaynağıdır. Hala benzerlerini görmedim ve duymadım. Bir ara NTV radyo, radyo tiyatrosu programı yapacaktı ama takip etmediğim için bilmiyorum ama umarım yapıyordur.
Radyo gibi radyo dinlemek istediğim zaman benim için vazgeçilmezlerden birisi Açık Radyo' dur. Frekansı 94.9 (her türlü reklama ve desteğe varım). Çok da güzel program tanıtımları var. Her renge ve her sese "AÇIK" radyo...
Sosyal içerikli ve gerçekten duyarlı birçok program olduğunu paylaşmak istiyorum. Hala hayattan, evrenden, doğadan ve memleketinden ümidini kesmeyen herkesi Açık Radyo' da buluşmaya davet ediyorum. 
Kalitesizliğin baş tacı edildiği, üretimsizliğin desteklendiği ve sapla samanın karma karışık olduğu ülkemizde en azından ne yaptığını bilen insanların varlığı beni gerçekten halkımızdan umutlu kılıyor. İşte size Açık Radyo Manifestosu:

"…Eğlenemiyoruz!

Radyo, televizyon, gazete, dergiler, sıkıcı ve vasatçı. Hepsinden öylesine kuru bir gürültü çıkıyor ki, sonuçta, bir ‘kakofoni’den başka bir şey doğmuyor. Bir anlamda, kitle iletişim araçlarının gerçek bir iletişimsizliğe yol açması gibi bir paradoks söz konusu.

Dolayısıyla, yeni bir radyoya ihtiyaç var.

Radyo ne işe yarar?
‘Zihin Tiyatrosu’nu kurmaya.
Zeki, duyarlı ve nazik insanları bir araya getirmeye.
100.000 kişilik sürekli bir parti yapmaya.
Olabilecek en direkt teması kurmaya.
‘Sağırlara Program’ yapmaya.
Belli bir fikri ve kültürel yapısı olan insanların bir arada olacağı bir ‘platform’ sağlamaya.
Bu insanları demokratik, özgür ve kaliteli bir ‘mecra’ çevresinde bir araya getirmeye.
‘Sağduyu’ya dayanan bir odaklaşmaya.
Kısacası nefes alıp, vermeye. ‘Temiz hava’ solumaya.

Haysiyetli işler yapmak lazım.

Hiçbir çözüm üretmeyeceğimize söz veriyoruz. (Olsa olsa, dünyadaki ‘meraksızlık’ sendromuna, geçici bazı çareler getirmeye çalışabiliriz.) Size bir şey vermek istemiyoruz; mümkün olduğu oranda sizden bir şeyler almak istiyoruz.

Çünkü bu, bizim ortak projemizdir.

Haziran 1995"

http://www.acikradyo.com.tr/

ÖZ: Kalite istiyorsanız dinleyin derim.
İNİSİYE H. 

Hiç yorum yok: