1 Ekim 2010

Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe


...
Dostum dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe


Öyle bir yerdeyim ki
Ne karanfil ne kurbağa
Öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım mavi yosun
Dalgalanır sularda

Dostum dostum güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe
...
Hasan Hüseyin Korkmazgil

26 Eylül 2010

Bu ne ya ??

Tarih: 29 Eylül 2010
Saat: 18:35
Yer: ÖZGÜRLÜK PARKI
SAHNE 1
Hafta sonları yaklaşık 1500-2000 kişi misafir eden, biraz olsun temiz hava ihtiyacımızı karşılayan, arada yapılan sanatsal gösterileri, organik pazarı ve Fua Cafe'si ile yaz akşamlarımızın vazgeçilmez parkı. 


Her hafta sonu olduğu gibi yine parktayız ve aşağıdaki sahne aynen yaşandı:
Elinde iki köpek (ortalama boyutlarda 2 köpek) ile çakma sarışın bir Beyaz TÜRK (!) (neden öyle sıfatlandırdığım sanırım yazıda anlaşılacak aksi taktirde önyargı değil) köpeklerden birisi yerde ve gerçekten titriyor, oradan geçen bir bayan ile köpeklerin sahibi arasında geçen konuşma:
-Ne oldu neden titriyor köpekçik?
-Kahretsin bunları pis Kürt' ün (!) yüzünden, korkuttu köpeğimi
-Çok kötü nefretlikler
-Defolup gidin burdan, pis tecavüzcüler (!) bunlar hayvanlara da insanlara olduğu gibi tecavüz ederler. İğreniyorum bunlardan...
devamını dinleyemedim tüm sinirime rağmen oğlumu alarak ordan uzaklaştım çünkü kendimi tanıyorum. Amacım ne Kürdü savunmak olacak ne de islah olmaz muhalif yanımdan dolayı kadına laf söyleceğim. Sadece ve sadece neden diyecem ? NEDEN??
Ne zamandan beri biz bu kadar ayrımcı olduk? Ne zamandan beri sadece ırkından ya da görünüşünden dolayı insanları küçümser olduk? 
Midem bulandı ve okkalı bir küfür ettim. Kusmak istedim ama kadının üzerine...
Yazıklar olsun, ama tebrik ediyorum gerçekten başarıyorlar BAŞARDILAR.
Yüzyıllarca kardeş olarak yaşamış insanları bu hale getirmişler ya TEBRİK ETMEK (!) gerekiyor. 

ÖZ: GAME OVER

Sevgiyle kalın,yada sevgisizlik denizde boğulun.H.

"MEDRANO"

Benim küçüklüğümde televizyonda pazar günleri dünyaca ünlü sirk gösterileri yayınlanırdı. Tüm aile hatta o an evin içerinde bulunan tüm tanıdıkların çocukları oturur büyük bir keyifle izlerdik. O dönemlerde bu tip gösterilerin Türkiye'de hatta Adana'da olacağını düşünmek hayal sınırlarını zorlamaktı. Hemen gülmeyin bahsi geçen dönem 25-30 yıl öncesi :) Bu isteğimi hayalimi unutmuştum. MEDRANO Sirki'ni birçok kereler buralarda hatta burnumuzun dibinde gösteri yaptığını bilmeme rağmen gerçekten önemseyip gitmemiştim. Ancak Deniz ile yaşıt bir oğlu olan yakın bir arkadaşımız bize bilet alınca, bir çocukluk hayalimi gerçekleştirme imkanı doğdu ve c.tesi sirke gitmeye karar verdik.

MEDRANO SİRKİ, bir italyan sirkiymiş orda öğrendik :) Ancak Avrupa Birliği gibi bir sirk hatta dünya karması gibi, çünkü İtalyanından, Macarına, Almanından Brezilyasına kadar sanatçı vardı.
Hiçbir özel bir beklentim olmadan gösteriyi oğlumla kucak kucağa izledik. Bana maçı 30 dakikada bitirten Oğlum, ortamın çekiciliğinden yoksa Annesinin bizimle olmasından mı bilinmez 2 saatlik gösteriyi hiçbir dikkat kaybına uğramadan, hatta mısırları bile bakmadan ağzına atarak izledi. Hayvanların gösterilerini çok sevdi. Jonglörden palyaçosuna at, köpek, papaganlar ve hatta kaplan gösterilerinden tutun da özel dans eşliğinde muhteşem gösteri yapan Macar çiftine kadar tüm sanatçıları hepimiz büyük bir beğeniyle izledik. Gösterinin finalinde 3 Brezilyalının motor gösterisi vardı ki gerçekten akılları ve fiziği zorlayan bir gösteriydi. 








Deniz yine final konuşmasını çıkışta yaptı:
-korktu...
-kim oğlum??
-Deni
-neyden??
-motolardan
:))

ÖZ: Çok küçükken bile olsa bir hayalimi gerçekleştirmekten çok mutlu oldum.
Sevgiyle kalın H.